FlLlP'lN GAZİNOSU — Geçen asır sonlarında Karaköyde ana cadde üzerinde ve köprü başına yakın meşhur bir gazino; "Kibar uğraği yer" olmakla tanınmışdı, bilhassa gazeteciler gelirlerdi, Ahmed Rasim bey "Kapandıkdan sonra yerinde Cenyo[1] adı ile mâruf birahane açıldı" diyor.
O devrin külhanı kalender şâirlerinden ve Tophane ketebesinden Üsküdarlı Aşık Râzi bu gazinoyu üç kıt'ahk bir manzume ve iki ayaklı mâni ile tarif etmişdir:
Karaköyde meşhurdur Filipin Meyhanesi
Güzel güzel sakiler hizmetde pervanesi
Dolup dolup boşalır avam ile havasdan
Müşterinin her biri bir şahın divânesi
Karaköyde meşhurdur Filipin Mastabası
Muğbeçeleri siler cümle gözlerden pası
Sakız İmroz adalı, türlü işve cilveli
Anaları huriler meleklerdir babası
Karaköyde meşhurdur Filipin Gazinosu
Ordadır garsonların sikirdim apikosu
Düz rakı ve mastika bira şarab cin amer
Mest iderler uşşakı şâdidüb Hiristosu
Adam aman... Pandelisi
Karaköyde meşhurdur Filipin Pandeîisi
Put yapmış yüzden artık şaha tapan delisi
Adam aman.. Yuvam
Karaköyde Filpde gördün mü Kız Yuvanı
Pek bakma edebsizdir yapar hemen yuvans
Bibi.: Âşık Râzi, Evrakı Metruke, defter
[1] bir gün tevfik fikret'le ve sâtı' bey'le cenyo'da oturuyor ve konuşuyorduk. karşımızdan süleyman nazif geçti. onlarla dargın olduğu anlaşılıyordu, geçerken yalnız beni selâmladı, ben de selâmını iâde ettim. lâkin o âna kadar tatlı tatlı konuşan fikret birdenbire sustu. pek az sonra sinirini yenememiş bir ifâdeyle: "bu adamı tanır mısınız!" dedi. "evet!" dedim. "elini sıkar mısınız!" dedi. tevfik fikret'in bu değişen tavrı ve taarruzkâr istintâkı canımı sıktı: "evet elini sıkarım, eli temizse yâni yıkanmışsa, ne zarar var!" dedim. tevfik fikret büsbütün müteessir oldu. hepimiz kalktık, bâridâne ayrıldık.
o sene, süleyman nazif'le istanbul'un her tarafında, vapurda, köprü üstünde, cenyo'da, bâbıâlî caddesi'nde, tepebaşı'nda, tokatlıyan'da, beyoğlu'nun her köşesinde (defâlarca karşılaştık ve görüştük.)
yahya kemal beyatlı ("süleyman nazif" bölümünden)
"yahyâ kemal / edebiyâta dâir", istanbul fetih cemiyeti no: 63 / yahyâ kemal enstitüsü no: 13 / yahyâ kemal külliyâtı no: 9, 3.b., istanbul-1990, s. 26-27.
No comments:
Post a Comment