Monday, December 11, 2023

İstanΠόλις

Mavi Boncuk |

(link is external)) collaborative lead by Christine Philliou

This is a platform and network hub for historical studies about the Greek Orthodox communities of late Ottoman Istanbul/Constantinople (c. 1821-1923). Here you will find links to the latest scholarship, memoirs, and primary source documents, as well as discussion and emerging scholarship about the many layers of community--legal, administrative, and ecclesiastical, but also social, cultural, and political--in which the Greek Orthodox of The City of the long nineteenth century were involved. Data projects about the historical demography, residential and migration patterns, and professional and class identities of Rum residents will be displayed here. While this site serves as a clearinghouse and an incubator for data, mapping, and other Digital Humanities and conventional scholarly projects related to the Greek Orthodox of Istanbul, it is meant to connect up to the many other projects underway that map the many other communities in the same urban space. It is also meant to make accessible the wealth of knowledge in Greek-language histories of the constituent parish and neighborhood communities of the city, and to bring those together with Ottoman state archival materials, to work toward a three-dimensional understanding of what community meant, and how it worked, and changed, for Greek Orthodox Christians in the final century of the Ottoman Empire. We are open to considering new proposals for subgroups/research teams on relevant topics, so please contact us with your ideas!


Further Resources for Research on Constantinopolitan Greeks 


Christine Philliou


Christine Philliou, Professor in the Department of History at University of California Berkeley and Director of the Modern Greek/Hellenic Studies and Turkish, Ottoman and Post-Ottoman Studies (TOPOS) programs there, specializes in the connected histories of the Balkans and Middle East since the 17th century, focusing particularly on the emergence of the Greek and Turkish nation-states out of the Ottoman Empire in the 19th and 20th centuries. She has worked, and is interested more broadly in comparative empires and in interfaces between cultures and histories in Europe and the Middle East. Her books, Biography of an Empire: Governing Ottomans in an Age of Revolution (2011), and Turkey: A Past Against History (2021), have been translated into both Greek and Turkish, and she has published widely in scholarly journals as well as in broader forums such as PublicBooks and Jadaliyya. 


Firuzan Melike Sümertaş


Firuzan Melike Sümertaş is currently a lecturer in the Department of History at University of California Berkeley and Assist. Prof. in the Department of Interior Design at Istanbul Kent University. Her research focuses on the urban/architectural/visual culture of the late Ottoman Empire and its capital city Istanbul, with a particular interest in the Greek-Orthodox community. She holds a PhD. in History from Boğaziçi University, Istanbul and B.Arch and M.A degrees from Middle East Technical University in Ankara, Department of Architecture, and Program in Architectural History. Besides IstanΠόλις, she collaborates with Namık Erkal, Haris Theodorelis Rigas and ANAMED at Koç University, Istanbul under the project entitled “Phanariot Materialities.”


Panagiotis Poulos


Panagiotis C. Poulos is Assistant Professor in Ethnomusicology at the Department of Music Studies at the National and Kapodistrian University of Athens. He studied ethnomusicology with a focus on the musical traditions of the Middle East at the School of Oriental and African Studies (University of London), where he also completed his doctoral dissertation on Ottoman classical music, funded by the Arts and Humanities Research Board. His research centers on the musical traditions of the Islamic world, the cultural history of late Ottoman and Turkish music and arts, and the history of everyday life in Ottoman cities. Panagiotis C. Poulos is one of the founding members of the research team sonorCities, which has been funded by the John S. Latsis Public Benefit Foundation for the project Learning Culture through City Soundscapes. He is co-editor of Ottoman Intimacies, Balkan Musical Realities (2013, Finnish Institute at Athens) and author of Music in the Islamic World: Sources, Perspectives, Practices (e-book, 2015, Hellenic Academic Libraries Link). In 2013 he was awarded an honorable mention Ömer Lütfi Barkan Award by the Ottoman and Turkish Studies Association for his article Rethinking Orality in Turkish Classical Music: A Genealogy of Contemporary Musical Assemblages (MEJC 4, 2011). His current research project is entitled Intercommunal musical geographies of late Ottoman Istanbul, funded by the Hellenic Foundation of Research and Innovation.

Reşad Ekrem Koçu | İstanbul Ansiklopedisi ve Arşivi

GÜRBEY HİZ - FİRUZAN MELİKE SÜMERTAŞ [1]

Article | Reşad Ekrem Koçu, | İstanbul Ansiklopedisi ve Arşivi 

Reşad Ekrem Koçu. | Emre Ayvaz Arşivi 


Reşad Ekrem Koçu’nun (1905-1975) İstanbul Ansiklopedisi, 1944 yılından 1974 yılına ka-dar arada duraklamalarla beraber fasikül-ler halinde yayınlanmış ve bilindiği üzereKoçu’nun ölümü nedeniyle G harfi tamamlanama-dan yarıda kalmıştır. Maddelerin yazım sürecindeKoçu tarafından derlenen malzemelerden oluşanve yayınlananların yanı sıra, ansiklopediye dahilolma fırsatı bulamamış maddelere dair belgeleri deiçeren bir arşivin varlığı uzun zamandır kamuoyun-da bilinmektedir. Bu arşiv, 2018 yılında Kadir HasÜniversitesi tarafından satın alınmış ve akabindeÜniversite ve SALT arasındaki ortak protokole daya-nan bir proje ile dijital ortama aktarılmasına başlan-mıştır.

Bu sürecin çıktıları yakında kamuya açılacakve araştırmacılar, hem ansiklopedi malzemesine hemde Koçu’nun ansiklopediye dair biriktirdiği arşivine istanbulansiklopedisi.org adresinde erişim sağlayabileceklerdir.Arşivin dijitalleştirme çalışmaları devam ederkenbir yandan da İstanbul Ansiklopedisi’ne olan ilgiyiarttırmak için Kadir Has Üniversitesi ve SALT bir-likte çeşitli etkinlikler düzenledi. Sergi, sunumlar, atölyeler, lisans ve lisansüstü dersler ile beraberansiklopedinin farklı yönlerini tartışmak, olanakları-nı incelemek ve İstanbul’daki sosyal yaşama katkısı-nı keşfetmek mümkün oldu. Bu etkinliklerin bazılarıansiklopediyi daha geniş kesimler etrafında tartışmaimkanı sunarken bazıları ise daha derin incelemelereönayak oldu.

Bu çerçevede biz de, Koçu’ya ve onun İstanbulu’nadair yeni ufuklara kapı aralayacağını düşündüğü-müz bu dosyayı, proje sürecinin önemli başka bir adı-mı olarak öngördük. Dosyayı, hem arşivin kamuya< kazandırılmasından başlayarak proje sürecini tarihenot düşmek için hem de proje dahilinde beraber ça-lışma ve Koçu üzerine tartışma olanağı bulduğumuzbazı araştırmacıların Koçu’ya, Koçu’nun tarihçiliği-ne ve arşive yönelik yaklaşımlarını aktaracak şekil-de kurguladık. Bu kapsamda Arzu Erdem, İstanbulAnsiklopedisi Arşivi’nin Kadir Has Üniversitesi ta-rafından satın alınması ve akabinde başlayan projesürecinin niyetlerini anlatırken, Meriç Öner, SALT’tadevam eden dijitalleştirme sürecini hedeeri ve yön-temi üzerinden tartışıyor. Emre Ayvaz, yazısındaKoçu’nun nasıl çalıştığını ve ansiklopedisini nasıl tasarladığını arşivdeki farklı aşamalardan malzeme-lerin yardımıyla izini sürerken, Selim Kuru, Koçu’yuçevreleyen erkek yazarlar topluluğunun Koçu’yuanlamak üzere araçsallaştırılmasını öne çıkarıyor.Edhem Eldem, İstanbul Ansiklopedisi üzerindenKoçu'nun tarihçiliğini tartışmaya açarken, MehmetKentel, yazısında yine ansiklopedi aracılığıyla Beyoğ-lu ve Galata’ya dair üretilen anlatıların dönüşümünüirdeliyor.Umuyoruz ki, projenin sonuç ürünü kamuya açıl-dığında Koçu’nun zihin dünyası ve deneyimlediğiİstanbul’un yansımalarını içeren ansiklopedisi ve ar-şivinde etraıca dolaşmak mümkün olacak. Bu dos-yanın ise Koçu’nun evrenine seyahate yönelik adım-lara ilham vermesini diliyoruz.


[1] GÜRBEY HİZ - KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ; UNIVERSITY OFWASHINGTON, SEATTLE 

FİRUZAN MELİKE SÜMERTAŞ - İSTANBUL KENTÜNİVERSİTESİ; BRANDENBURG TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

Firuzan Melike Sümertaş's research is on the urban/architectural/visual culture of the late Ottoman Empire and its capital city Istanbul, with a particular interest in the Greek-Orthodox community. She currently focuses on digital humanities methods. Sümertaş holds a PhD. in History from Boğaziçi University, Istanbul and B.Arch and M.A degrees from Middle East Technical University in Ankara, Department of Architecture, and Program in Architectural History. Besides IstanΠόλις (www.istanpolis.org(link is external)) collaborative lead by Christine Philliou, she collaborates with Namık Erkal, Haris Theodorelis Rigas and ANAMED at Koç University, Istanbul under the project entitled “Phanariot Materialities.” 


Dosya hazırlık sürecindeki yardımlarından dolayı Toplumsal Tarih dergisi çalışanlarına, yazarlarımızave Lorans Tanatar Baruh’a teşekkür ederiz.

1 “Reşad Ekrem Koçu: Tamamlanmamış bir İstanbul Ansiklopedisi ” araştırma projesi, 2018 - 2021yılları arasında Kadir Has Üniversitesi tarafından2018-BAP-19 proje kodu ile desteklenmiştir.Arzu Erdem’in koordinatörlüğünde Kadir HasÜniversitesi bünyesinde yürütülen projede,Gürbey Hiz, Firuzan Melike Sümertaş, AybikeBatuk, Ezgi Tuncer, Saitali Köknar, MehmetManyas, Serap Özyurt araştırmacı olarak;Bülent Tanju, Emre Ayvaz danışman olarak;Dilay Dik, Mehtap Kuru, Derya Dertli, YağmurTorun, Ayşe Buluş ise bursiyer öğrenciler olarakgörev almıştır. SALT ve Kadir Has Üniversitesiarasında imzalanan protokol ve gerçekleştirilenişbirliği çerçevesinde, SALT bünyesinde Meriç Öner,Lorans Tanatar Baruh, Cansu Yapıcı, Masum Yıldız,Sinan Çetin, Esra Nalbant, Tuğba Silahtar, ÖzgeErtem, Yonca Güneş Yücel, Elif Başgöl, Digilogueadına Lalin Akalan görev almıştır. Ayrıca dosyaeditörlerinden Gürbey Hiz, TÜBİTAK 2219 YurtDışı Doktora Sonrası Araştırma Burs Programıile desteklenen “Fragmanlaşan İstanbul: Reşad Ekrem Koçu’nun Ansiklopedi Öncesi Sözlüğü”başlıklı çalışmasını University of Washington’da gerçekleştirmektedir. Hiz, çalışmasında Koçu’nun ansiklopedi öncesi İstanbul hakkındaki çalışmalarını incelerken bahsi geçen arşiv projesinden de yararlanmaktadır.

2 15 Ocak - 16 Haziran 2019 tarihleri arasındaSALT Beyoğlu’nda gerçekleşen İstasyon: İstanbul Ansiklopedisi adlı sergi, ziyaretçilere hem basılmış ansiklopedi fasiküllerinde gezinmeye olanak sağladı hem de maddelerin dijital verilerini girmeye teşvik etti.

3 Sergi süresince gerçekleşen sunumlar sırasıyla;Arzu Erdem ve Meriç Öner, “İstasyon Programları”;Erdem Yücel, “Tanıklık”; Edhem Eldem, “Tarihçi Gözüyle Reşad Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi ”; Suraiya Faroqhi, “TarihçilerArasında Reşad Ekrem Koçu”; Mehmet Kentel,“Galata Kulesi Şeklinde Çubuk Lülesi”; UğurTanyeli, “Koçu, İstanbul Ansiklopedisi ve ErkenModern İstanbul Popüler Kültürü.” Ayrıca 2021yılında Kadir Has Üniversitesi Mimarlık Bölümü İstanbul Konuşmaları kapsamında Firuzan Melike Sümertaş moderatörlüğünde gerçekleşen “ İstanbul Ansiklopedisi : Writing on People and their Place”başlıklı panele Cemal Kafadar, Shirine Hamadeh ve Çiğdem Kafescioğlu katıldılar.

4 Sergi süresince gerçekleşen atölyelerin yürütücüleriyle bilgisi sırasıyla; Meriç Öner ve Cansu Yapıcı, “ İstanbul Ansiklopedisi ’nde Tekrarlarve Şaşırtmacalar”; Ali Paşaoğlu, “Koçu’nun Surnamesi”; Ada Tuncer, “Muhayyel Peyzajlar”;Esra Kahveci, “İndeksten Anlatıya İstanbullar”;Aslıhan Şenel, “Erkek Kızlar, Haşmetli Yosmalarve Falcı Bacılar”; Asya Ece Uzmay ve Murat Tülek “Ansiklopediden Haritaya”; Atıl Aggündüz ve Oğul Öztunç, “Günlük Hayat Dedektiferi: Üçüncü Sayfa Hikayeleri”; Aslıhan Demirtaş ve Ali Cindoruk,“Rastgele!”; Sinem Serap Duran, “Video/Kolaj - Belge:Yaşam Katmanları”; Osman Bozkurt, Hasan Denizve Cemre Yeşil Gönenli, “ İstanbul Ansiklopedisi ’niFotoğrala Yorumlamak”.

5 2019 Bahar döneminde Kadir Has ÜniversitesiTiyatro Bölümü Lisans programında Özlem Hemiş yürütücülüğündeki “Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Tiyatro” dersi kapsamında öğrenciler, Koçu ve ansiklopedisi üzerine bkz. İstanbul ve İstanbul Ansiklopedisi başlıklı iki performans hazırlayıp SALT Beyoğlu’ndaAçık Sinema’da sahnelediler. Ayrıca, 2020 Güz döneminde Kadir Has Üniversitesi Mimarlık ve Kent Çalışmaları Yüksek Lisans programında Bülent Tanju yürütücülüğünde “Türkiye’deModernite, Mimari ve Kentsel Mekan” başlıklı ders, ansiklopedinin basılmış versiyonunu derinlemesine incelemeyi odağına aldı.

6 Bu kapsamda gerçekleşen bir başka etkinlik deprojenin 2020 yılı Ekim ayında 54. Middle EastStudies Association (MESA) Yıllık Konferansı kapsamında gerçekleştirilen “Reşad Ekrem Koçu’s İstanbul Ansiklopedisi and its Archive” başlıklı yuvarlak masa toplantısı oldu. Gürbey Hiz, Firuzan Melike Sümertaş ve Cansu Yapıcı’nın projeyi tanıttığı sunumlarının yanı sıra toplantıda Selim S. Kuru tartışmacı olarak yer aldı

No Further Records: Reşad Ekrem Koçu and Istanbul Encyclopedia Archive

Exhibition
No Further Records: Reşad Ekrem Koçu and Istanbul Encyclopedia Archive

Salt Galata | May 24 – October 29, 2023


Organized as part of Reşad Ekrem Koçu and Istanbul Encyclopedia Archive[1], a joint project of Salt and Kadir Has University initiated in 2018, the exhibition No Further Records: Reşad Ekrem Koçu and Istanbul Encyclopedia Archive sheds light on the unpublished sections of the Istanbul Encyclopedia to which historian and novelist Reşad Ekrem Koçu (1905-1975) devoted most of his life.


The exhibition focuses on the articles that had remained in the design stage, following the 11 volumes of the encyclopedia printed until the letter “G” during Koçu’s lifetime. The materials comprise drafts for the articles, clippings, collages, and drawings, revealing the privileged position of Koçu in historiography as he had set out to manifest, in his own words, the “grand register” of Istanbul. At the same time, the exhibition seeks to comprehend the idiosyncratic elements of the encyclopedia and what makes this work a grand register.


Spreading across Salt Galata, the exhibition takes the building’s location as an urban focal point and presents a selection of materials in a framework shaped around the neighborhood of Galata. It highlights the particular urban image that Koçu created about Galata, its immediate surroundings, and its inhabitants from the early 19th century to the mid-20th century. The “lowlives” who lived in the urban space surrounding the aforementioned building for a century and those who lived in a relatively more “unrestrained” manner outside the traditional neighborhood order of Istanbul are traced in the archive. This line of inquiry pursues the uncanny elements of the city under the guidance of Koçu rather than a repetition of narratives situated on the home-neighborhood-monument axis, which constitutes the majority of urban studies.

Koçu’s Istanbul Encyclopedia also includes “serious” topics of urban history. Yet, the historian does not bring a new approach to these topics; instead, he uses such issues to create a legitimate ground for Istanbul’s “grand register.” According to the art historian Semavi Eyice, Koçu had “sidestepped the gravity of the matter” and “glossed over important issues that need to be treated in detail with only a few lines.” However, this attitude is the foundation of Koçu’s unique perspective. Urban history studies focusing on streets, buildings, objects, or demographic movements gain components previously unrecorded within the framework Koçu constructed.

In particular, the statement “no further records have been found” at the end of some of the articles on certain characters points to how the claim to form a “grand register” exposes the weakness of “serious” historiography. Koçu often uses the expression vesile-i rahmet [a graceful occasion] to explain the reasoning for including urban inhabitants in the record, which posits his work outside the narrative of official history. No Further Records: Reşad Ekrem Koçu and Istanbul Encyclopedia Archive looks into the “strange” and “impertinent” city of those not on record, for a graceful occasion.

In parallel with the exhibition, the printed volumes of the Istanbul Encyclopedia and a collection of approximately 40,000 items have been digitized and will soon be accessible online. Offering a different perspective on 19th and 20th century Istanbul, the exhibition and the archive will be accompanied by an e-publication with contributions of researchers from diverse fields. Public programs accompanying the exhibition will be announced via saltonline.org and Salt’s social media channels.

About Reşad Ekrem Koçu


Reşad Ekrem Koçu was born in Istanbul in 1905. He graduated from the Bursa High School in 1921 and the Istanbul University Faculty of Literature History Department in 1931. He was the student and assistant of Ahmed Refik Altınay, and when Altınay was removed from his position in 1933, as the university reform went into effect, Koçu resigned from the newly established university. He taught history at the Kuleli Military High School, Vefa High School, and Pertevniyal High School. In addition to his experience as a history teacher, he made a living by contributing articles to newspapers such as CumhuriyetYeni SabahMilliyetHergünYeni Tanin, and Tercüman and magazines including Hayat Tarih MecmuasıResimli Tarih MecmuasıTarih DünyasıHayatYeşilayBüyük DoğuHaftaTürk Folklor Araştırmaları and İstanbul Enstitüsü Mecmuası. He published historical novels and novelized monographs on historical characters. In November 1944, he began publishing the fascicles of the Istanbul Encyclopedia, which he defined as the “grand register of the city,” focusing on historical, geographic, architectural, literary, folkloric, and cultural topics. He said of the encyclopedia: “As of now, I will squander my life on it,” and continued working on it until the end of his life. After 34 fascicles were published intermittently, he had to take a break in 1951 due to financial reasons. The encyclopedia was relaunched beginning with the first fascicle in 1958, and this adventure lasted 173 fascicles and 11 volumes. Ending on the article Gökçınar (Mehmed), the fascicle dated 1973 marked the end of the Istanbul Encyclopedia’s publishing life. Koçu passed away two years later, on July 6, 1975, and was buried in the Sahrayıcedid Cemetery. The historian lost the mansion he inherited from his father, his money, and his health to form Istanbul’s “grand register.” The location of his grave could never be determined.


Program: Bülent Tanju, Cansu Yapıcı, Gülce Özkara, Masum Yıldız
Design and Production: Emirhan Altuner
Project Team: Ahmet Metin Öztürk, Gül İçel, Mehtap Kuru, Mustafa Hazneci, Sinem Ayşe Gülmez Saydam
Illustration:Cem Dinlenmiş
Editor: Erman Ata Uncu, Ezgi Yurteri
Translation: Merve Ünsal
Installation: Eray Özcan, Fiksatif, 3T Reklam
Research and Digitization: Ayşe Buluş, Ayşe Tuğba Silahtar, Büşra İyibaş, Derya Dertli, Dilay Dik, Elif Başgöl, Emre Ayvaz, Esra Nalbant, Gelengül Erkara, Lorans Tanatar Baruh, Murat Tülek, Özge Ertem, Sinan Çetin, Yağmur Torun, Yonca Güneş Yücel
Kadir Has University: Aybike Batuk, Ezgi Tuncer, Gürbey Hiz, Mehmet Manyas, Serap Özyurt

Acknowledgments: Ada Tuncer, Ahmet Ersoy, Ali Cindoruk, Aslıhan Demirtaş, Aslıhan Şenel, Asya Ece Uzmay, Atıl Aggündüz, Cemal Kafadar, Cemre Yeşil Gönenli, Channel Studio, CLEVER°FRANKE, Çiğdem Kafesçioğlu, Eda Çağıl Çağlarırmak, Edhem Eldem, Elif Birdoğan, Emine Gönel, Enis Batur, Erdem Yücel, Esra Kahveci, Firuzan Melike Sümertaş, Genç Açı Proje Ofisi (GAPO), Gene Kogan, Hasan Deniz, Irvin Cemil Schick, Lalin Akalın, Mehmet Kentel, Nurtaç Buluç, Oğul Öztunç, Orhan Pamuk, Osman Bozkurt, Özlem Hemiş, Sait Ali Köknar, Selim S. Kuru, Sermet Tolan, Shirine Hamadeh, Sinem Serap Duran, Suraiya Faroqhi, Süleyman Şenel, Tan Morgül, Uğur Aktaş, Uğur Tanyeli, Vasıf Kortun

The archive and research project, conducted by Salt together with Kadir Has University on the Istanbul Encyclopedia, was initiated in 2018 by Meriç Öner, Former Director of Salt Research and Programs, and architect-academic Arzu Erdem.

The exhibition is realized with the support of Mey|Diageo (opening reception), STABILO (workshop space), and Yıldız Entegre (production). Eureko Sigorta (insurance) and Jotun Boya (paint) provide service support to Salt throughout the year.

In Collaboration with Kadir Has University

[1] Salt and Kadir Has University have launched a long-term archive and research project as part of the cooperation protocol signed by the two institutions to develop joint programs based on mutual learning. Following the three-year project, the printed volumes of historian and novelist Reşad Ekrem Koçu’s (1905-1975) unfinished Istanbul Encyclopedia, along with thousands of related documents, will be digitized and made publicly accessible.

Koçu began compiling “the grand register” of Istanbul in 1944 and continued his extensive research and writing until 1973. From streets to architectural structures, from important or common people and the customs of the city to historical events and urban legends, numerous subjects were recorded through story-like narratives and illustrations. A collaborative work of esteemed historians, literary scholars, academics, and artists of the period, Istanbul Encyclopedia presents a unique blend of the tezkire [biographical anthology] tradition and Western encyclopedism, shaped around Koçu’s personal interests. It is not merely a reference source, a compilation of testimonies, or a massive effort to include everything about Istanbul; it is an extraordinary work that constructs a unique idea or image of Istanbul by processing all the material through certain hierarchies of significance and strategies of inclusion/exclusion. The encyclopedia was only printed up to the letter G during Koçu’s lifetime, which makes up the first 11 volumes, and the fate of the documents constituting the basis for the subsequent volumes has always been a matter of curiosity and debate.

The Istanbul Encyclopedia Archive, acquired by Kadir Has University in 2018 as a collection of approximately 40,000 items, comprises 1,460 publications from Koçu’s personal library and an extensive body of materials compiled, edited, and written by Koçu for future volumes that remained unpublished. The joint project developed by Salt will provide online access to Istanbul Encyclopedia, aiming to shed light on this comprehensive archive and encourage original studies from various disciplines and perspectives.

The Istanbul Encyclopedia Archive is a kind of “media archaeology laboratory” considering the insight it provides into Koçu’s working methods and the production of a multi-volume and multi-authored publication with limited means in the second half of the 20th century. A diverse range of documents in the collection—from photographs, drawings, and excerpts to drafts of articles planned to be included in volumes G-Z, early versions of select articles in the published volumes, and independent texts suggesting that Koçu had also compiled articles based on the material—details the complex and multi-layered process of the encyclopedia’s formation. The joint project of Salt and Kadir Has University aims to pave the way for transdisciplinary research and work methods by bringing experts together with independent researchers. The resulting work, presented through online software, seeks to establish connections between the diverse content and inspire new research topics.

Petri's Karakoy


 

Petri's Galata


 

Monday, February 21, 2022

İlber Ortaylı | Üstadın mirası


İlber Ortaylı[1]

Üstadın mirası

29 Ağustos 2010

Reşad Ekrem Koçu’nun basılamayan notları acilen mirasçılarının ve “iş bitiricilerin” elinden kurtarılmalı, gerekirse kanun çıkarılmalı

Eski bir bürokrat aileden gelir; İstanbul çocuklarının çoğu önüne konan tahsili tamamlayıp baba mesleğine devam ederken, Reşat Ekrem yurdunun tarihine ve yaşadığı toplumun yapısına merakla yöneldi. Ona merak ettiği şeyleri öğretecek bir kurum yoktu. Tıpkı zamanının bir başka mütebahhiri Osman Nuri (Ergin) gibi zekası ve yönelimiyle yolunu buldu. Bu gençlerin merak ettikleri konular üzerinde daha evvel kaleme alınmış bir el kitabı veya telif eser yoktu. Mesela Mehmet Süreyya Bey mezarlıkları kendi gezdi. Hatta bazen oralarda gecelediği oldu ve de on binlerce mezar taşı içinden imparatorluk halkının geçmişini sergilemeye (“Sicill-i Osmanî”) adlı devasa kütükte çalıştı.

Darülfünun’da okudu; ünlü tarihçimiz Ahmet Refik’in (Altınay) asistanıydı. Ahmet Refik üniversiteden uzaklaştırılınca yeni gelen zümreyle tabiatlarının uyuşamadığı söylenir, doğrudur. Edip tarihçinin üslubu ve merakları dönemin tarihçileriyle uyumlu değildi. Lisede öğretmenliğe geçti. Vefa Lisesi’nde tarih öğretmeniydi. O dönemin gazetelerinin tarih ve edebiyat öğretimi gibi bir işlevi de vardı.

Reşat Ekrem bey Babıali’nin ünlü simalarından biri haline geldi. Bu imparatorluğun sadece padişahlarını, vezirlerini ve yüksek ricalini değil; esnafını, serserisini hatta hırsız ve fahişesini dahi merak etti. Hem de sırf 16’ncı asırdakiler değil; yaşadığı çağdakileri bile defter etti. 1950’li yılların insan manzaraları bugün için bulunmaz bir tarihi manzara; hem de Türk tarihinin akışı içindeki en ilginç tipler. Ansiklopedinin yazarları içinde Semavi Eyice hoca, Kevork Pamukçuyan gibi muhteremler var.

Hiçbir şehrin nüfus kütüğü İstanbul kadar ilginç olamaz

Ömrü boyunca bir İstanbul Ansiklopedisi meydana getirmek için didindi. Hiçbir şehrin kütüğü bu kadar ilginç olamaz. Büyük abideler yanında küçükleri, mezar taşları, güzel sokaklar, önemsiz sokaklar, ekabir ve zenginlerin yanı başında fakirler, haneberduşlar bir arada. Marjinal insanın hakkındaki kayıtlar ilk defa onun tarafından mahkeme kayıtlarından çıkartıldı, yetmedi; bazı polislerin özel defteri bile ele geçirilip bakıldı. Bunu gerçi bir Alman ve Fransız şehir tarihçisi de yapabilir, o daha fazlasını yaptı. O muhitlerdeki halk şairlerinin destanlarını ve şiirlerini topladı, hatta dedikodulara başvurdu. Üsküdarlı Razi veya Vasıf gibilerini bize tanıttı.

Bir gün Kumkapı’da bir meyhanede bir kocaman zarf unutmuş. Zarfı bulup getiren çocuk (Erhan Eskici) bugün artık rastlamadığımız bir tip, sokakta gazete satanlardan; getirdiği zarf tamamıyla “K” maddesiymiş. Sevinen üstat bu mühim dosyayı bulup muhafaza eden ve kendine kadar getiren küçüğün ismini büyük şehrin kütüğüne kaydediyor. Sonraki yıllarda da Almanya’ya işçi olarak gittiğini ilave ediyor.

Bilinen dedikodunun aksine üstadın ansiklopedisi yarım kalmadı, tamamdı;

“K” maddesi de hazırdı, başka maddeler de. Sevgili Murat Bardakçı’nın pazartesi günkü yazısında hüzünlü bir tasvirle belirttiği gibi “Para istemez, yeter ki şunu kaybolmadan basın” diye çaldığı kapılardan ret cevabı geldiği için ansiklopedi G’ye kadar basılabilmiş.

Murat Bardakçı’nın ikazları mutlaka göz önüne alınmalı

11 cildin hepsini tek tek okumuştum. Basılı olsa öbür ciltleri de okurdum. Şahsen çok şey öğrendiğim ve yeni alanlara yöneldiğim bir eserdir; herkes için bu geçerlidir. Reşad Ekrem Koçu eşi bulunmaz bir tarihçi tipidir. Dar bilgili veya amatör değildir, yazdıklarına da güvenilir. Hiç kuşkusuz hata yapmak veya noksanı olmak bütün tarihçilere özgüdür.

Murat Bardakçı’nın ikazını göze alınız. Basılamayan koliler bir akraba kalabalığının elinden birilerine geçmiş. Boğaz’ın en eski yalısı olan Amcazade Yalısı gibi Reşad Ekrem’in ansiklopedisini de veresesinin elinden kurtarmak dert olmalıdır. Bu gibi haller için hükümetin kanun dahilinde müdahaleci tedbirler alması şarttır.

Şimdi ise Murat’ın bahsettiği bir başka kalabalık var; her işten anlayanlar (!) ve iş bitiriciler... Bunlar eseri basması söz konusu olan kurumdan para koparmak için güya değişiklikler yaparlar. Bazısı üstelik alimane cevherler yumurtlar, dili ve üslubu değiştirir, olur olmaz resimler koyar. Oysa Reşat Ekrem mesela fotoğraf pek sevmezdi. Sabiha Bozcalı gibi ressamlara ve rölövelere müracaat etmişti. Redaksiyon heyetinin gerçekten ciddi ve iş bilir adamlar olması gerekir.

Görelim bakalım, üstadın köşelere tıkılıp kalan dosyalarını bunca yıldan sonra toparlayıp basabilecek miyiz? Bunun başarıldığını görürsek İstanbul için umutlarımız tazelenir.

[1] İlber Ortaylı born 21 May 1947) is a Turkish historian and professor of history of Crimean Tatar origin[1][2] at the MEF University, Galatasaray University in Istanbul and at Bilkent University in Ankara. In 2005, he was appointed as the director of the Topkapı Museum in Istanbul, until he retired in 2012.

İlber Ortaylı born 21 May 1947) is a Turkish historian and professor of history of Crimean Tatar origin  at the MEF University, Galatasaray University in Istanbul and at Bilkent University in Ankara. In 2005, he was appointed as the director of the Topkapı Museum in Istanbul, until he retired in 2012.

Saturday, February 05, 2022

Article | İstanbul’un Ansiklopedileri Ü. Serdar SERDAROĞLU -Kadir YILDIRIM (Excerpt)

 İstanbul’un Ansiklopedileri Ü. Serdar SERDAROĞLU[1] -Kadir YILDIRIM[2]

[1] Araştırma Görevlisi, İstanbul Üniversitesi İktisat Tarihi Anabilim Dalı 

[2] Dr., İstanbul Üniversitesi İktisat Tarihi Anabilim Dalı

Source: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/652852

EXCERPT FOR ISTANBUL ANSIKLOPEDISI

1. İstanbul Ansiklopedisi (İstanbul’un Alfabetik Kütüğü) 

Kent ansiklopedisinin ilk önemli örneğini veren Reşat Ekrem Koçu (1905- 1975), Türklerin İstanbul’u fethinden sonraki 500 yıllık bir zaman kesitini kapsayan ve İstanbul’un çeşitli özelliklerini konu edinen bir eser tasarlamıştı. Koçu’nun eserinden önce, onun kişiliği ve tarihçi kimliği üzerinde durmak gerekmektedir. Bu durum Koçu’nun ansiklopedisini anlamamız açısından da faydalı olacaktır. Koçu’nun şahsiyeti ve tarihe nasıl baktığı aslında İstanbul Ansiklopedisi’ni28 tanımlama anlamında anahtar vazifesi görecektir. Reşat Ekrem Koçu, hayatının tümünü İstanbul’da geçirmiş, küçüklüğünden itibaren bu şehrin sokaklarında ‘şehir incelemeleri’ yapmış olan, İstanbul aşığı çok yönlü bir tarihçidir. Bu çok yönlülük Koçu’nun ressamlığından, ki hiç de acemi olmayan bir ressamdır,29 şairliğinden,30 bir dönem tarih öğretmeni olarak dersler vermesinden ve aynı zamanda gazete-dergi yazarlığı yapmış bir şahsiyet olmasından kaynaklanmaktadır. Tüm bunların yanında Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi’ni incelediğimizde, onun Türk diline hakim, üslup sahibi bir edip ve en önemlisi hocası Ahmet Refik Altınay’dan31 ‘tarihi sevdiren adam’32 mirasını devralan, hâlâ da sevdirmeye devam eden bir öğretmen33 ve akademisyen34 olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz. İşte İstanbul Ansiklopedisi’nin insan figürü üzerinden tanıtımını Koçu’nun edebi yönü ve ‘tarihi sevdiren adam’ olması özellikleri üzerine bina etmeye çalışacağız. İstanbul Ansiklopedisi içerisinde bulunan maddelerin hangilerinin Reşat Ekrem Koçu tarafından kaleme alındığı eser incelendiğinde anlaşılabilmektedir. Bunun yanında bazı maddelerin neden ansiklopedi içerisine katıldığı da Koçu’nun edip-tarihçi olma özelliği ile açıklanabilir. Ansiklopedi içerisinde İstanbul’da yaşamış sıradan kişiler ile ilgili kısa bilgi içeren veya İstanbul’un herhangi bir sokağının tasvirinden oluşan ne kadar madde var ise, bu maddelerin altında Reşat Ekrem Koçu imzası vardır. Ansiklopedi’de yer alan sokaklar, çeşmeler, hamamlar, camiler ve diğer yapılarla ilgili maddelerin çoğu Reşat Ekrem Koçu’nun bizzat kendi gezi notları ışığında hazırlanmıştır. Bu maddelerden “Abdullahağa Çeşmesi”35 maddesinde olduğu gibi “1944’te susuzdu” tarzında güzel ayrıntılar vardır. Bu yer isimleri veya yapıların dışında İstanbul Ansiklopedisi’nde, “Abdi Çelebi (Berber)”36 maddesinde olduğu gibi, adeta bir hikaye kahramanı gibi tasvir edilen ve İstanbul için ayrıntı olarak kabul edilebilecek şahıslara rastlamak mümkündür. Bu maddelerin insanı gülümseten, meraklandıran, rahatça ve sıkılmadan okunan bir ansiklopedi ortaya çıkardığı söylenebilir. Nitekim İlber Ortaylı, İstanbul Ansiklopedisi’nin basılı olan tüm ciltlerini okuduğunu söyler.37 İşte eserin sanki bir roman veya hikaye gibi baştan sona kadar kolayca okunabilmesi, hem sıradışı madde seçimiyle hem de bu maddelerin hikayemsi bir tarz ile yazılmasından kaynaklanmaktadır. Yukarıda bahsetmeye çalıştığımız gibi ansiklopedinin hikaye üslubunda ve herkesçe okunabilir bir mahiyette olması, günümüzde yapılan “popüler tarih” tartışmaları içerisinde hem Reşat Ekrem Koçu’nun hem de İstanbul Ansiklopedisi’nin nasıl bir yere sahip olduğunu vurgulama gereğini doğurmaktadır. Reşat Ekrem Koçu’nun bu tartışma içerisinde “tarihi sevmeyi öğreten insan” olarak popüler tarihçi payesini alabilecek bir yer işgal ettiği söylenebilir. Koçu’nun bir süre çalıştığı Hafta dergisindeki yazılarında da görüldüğü gibi,38 İstanbul Ansiklopedisi içinde bulunan maddelerin başlık ve muhtevaları, herkesin ilgisini çekebilecek ve aynı zamanda herkes tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek bir üslupta kaleme alınmıştır. İstanbul Ansiklopedisi’nin en önemli özelliği bu hikayemsi dil sayesinde oluşan ilgi uyandırıcılığıdır. Bu özelliğin en belirgin sebebi de Reşat Ekrem Koçu’nun tarihi sevdirirken insan hayatının ayrıntılarını resmetmesi, İstanbul’u ve sakinlerini sevmesi ile insansız bir tarih yazımının aksine insanı öncelemesidir. İşte Reha Çamuroğlu’nun “(…) tarih kuramlarına aldırmazdı, o iyi bir anlatıcı, popüler tarihin unutulmaz isimlerinden biri oldu”39 ve Mete Tunçay’ın (...) yorumlarını çeşitli bakımlardan köpürtür, ama tarihsel gerçeklikten ayrılmazdı”40 diyerek Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi de bu izleri taşımaktadır. R. Ekrem Koçu’nun yukarıda bahsetmeye çalıştığımız edebiyatçı kimliği onun İstanbul Ansiklopedisi’nde kaleme aldığı maddelerin dayanaksız veya kurgusal düzeyde yazıldığı anlamını taşımamaktadır. Doğan Hızlan “Osmanlı’nın Masalcı Amcası”41 başlıklı yazısında, bu başlığı atarken çok düşündüğü ve başlık nedeniyle Koçu’nun maddelerinin belgesiz yazıldığı fikrine varılmaması gerektiğini belirtmek durumunda kalmıştır. Murat Bardakçı ise “Reşad Ekrem’in eserleri iki gruptur: bilimsel kitapları ve halk için yazdıkları. Mesela 1931’deki üniversite mezuniyet tezi olan 229 sayfalık ‘Girit’in Fethi’ ile ‘Kapitülasyonlar’ ilk gruba girer, maalesef tamamlayamadığı ‘İstanbul Ansiklopedisi’ ile 50 civarındaki diğer yayını ise, ikincisine” diyerek ansiklopedinin tam anlamıyla bilimsel olmadığına vurgu yaparken, Koçu’nun yazdıklarının doğruluğundan şüphe edilmemesi gerektiğinin, halka tarihi sevdiren bir yönü olduğunun ve çok satma başarısı gösterdiğinin altını çizer.42 Popüler tarihçilik anlamında Reşat Ekrem Koçu ile ilgili sarfedilen görüşler ve sadece tarihi sevdiren adam olması doğrultusundaki betimlemeler onun akademik, bilimsel veya tutarlı olmadığı gibi bir sonuca ulaşmamıza neden olmamalıdır. İstanbul Ansiklopedisi Reşat Ekrem Koçu’nun tanıklık ve yaşanmışlıklarına göre hazırlanmış bir eserdir. İstanbul’a ait mekanlara dair yazılmış maddeler bu tanıklıklar sonucu ortaya çıkabilmiştir. Birçok madde Koçu’nun çeşitli araştırmalarına binaen ve konuyla ilgili bilgi alınabilecek şahıslar ile bizzat yaptığı mülakatlara dayalı olarak hazırlanmıştır. Bu anlamda “Arab asıllı Türk harfleri” maddesinin içeriğinden anlayabileceğimiz üzere Reşat Ekrem Koçu bu maddeyi yazmadan önce Hakkâk Haçik Kevorkiyan Efendi ile bir mülakat yapmış, ondan eski yazı Türk matbaacılığı ile ilgili bilgiler almıştır. Hatta bu maddede Haçik Efendi’nin söylediklerini alıntılamış ve ansiklopedi içerisinde Kevorkiyan’ın sözlerine yer vermiştir.43 Ansiklopedinin 173 fasikülü içerisinde yer alan maddelerin oransal olarak ne kadarının Koçu tarafından yazıldığı, hangi maddelere ne boyutta katkısının olduğu bilinmeden eserin akademik olup olmadığı ile ilgili yorumda bulunmamak gerekir. Bizim tespit edebildiğimize göre Reşat Ekrem Koçu dışındaki yazarlarca yazılmış madde sayısı oransal olarak tüm maddelerin %15’ine karşılık gelmektedir.44 Neredeyse tüm ciltlerin %10 ile %15’i Koçu’dan farklı isimlerin katkıları ile meydana gelmiştir. Yaklaşık olarak 20000 maddenin bulunduğu ansiklopedide 2000-2500 kadar madde Reşat Ekrem dışındaki yazarlarca hazırlanmıştır. Bibliyografyaları verilen maddelerin Koçu tarafından yazıldığını kabul edersek ansiklopedinin neredeyse %85’ini Reşat Ekrem Koçu’nun hazırladığı iddia edilebilir. Ancak, sonunda bir isim veya kaynakça bulunmayan maddelere Reşat Ekrem Koçu’nun ne gibi bir katkıda bulunduğunun tespit edilemediğini belirtelim. Bu sorun da net bir tahlil yapmayı güçleştirmektedir. Bu nedenle, İstanbul Ansiklopedisi ile ilgili dönemin şartlarından sıyrılarak yapılabilecek bir yorum, kalkışılan işin zorluğu ve maddi imkansızlıklar da göz önünde bulundurulduğunda, bizi yanlış bir değerlendirme yapmaya yöneltecektir. Ansiklopedi ile ilgili akademik olmama iddiasında bulunmadan önce Reşat Ekrem’in emeği ile azmini göz önünde bulundurmak, ansiklopediyi iyi incelemek ve böyle bir yorumdan mümkün olduğunca kaçınmak yerinde olacaktır. Reşat Ekrem Koçu’nun şahsiyeti ve üslubu ile ilgili yukarıdaki görüşler, tartışmalar ve yorumlarımız İstanbul Ansiklopedisi’nin temel özellikleri ile ilgili bir fikir vermektedir. Bunların ardından ansiklopedinin basım macerasına ve muhtevasına geçebiliriz. İstanbul Ansiklopedisi uzun ve yarım kalan (şimdilik) bir basım hikayesine sahiptir. Reşat Ekrem Koçu 1940 yılında İstanbul’un bir kütüğünü meydana getirmeye karar verdiğinde,45 şüphesiz bu işin bu kadar uzun süreceğini ve meşakkatli olacağını tahmin edemezdi. Yeryüzünde hiçbir şehre nasip olmamış bir eser46 ve İstanbul’un kütüğü olma iddiası ile Reşat Ekrem Koçu tarafından hazırlanan İstanbul Ansiklopedisi, ilk olarak 1944 yılının Kasım ayında yayımlandı.47 Reşat Ekrem Koçu eserin amacını “her şeyden evvel, bu büyük beldenin üzerindeki Türk damgasını belirtir”48 cümlesi ile tarif etmeye çalışıyor. İstanbul Ansiklopedisi, her fasikülünde belirtildiği üzere maddi sıkıntılar ile boğuşmakta idi. Ansiklopedi ilk defa 1951 yılında bahsi geçen maddi sebeplerden ötürü, 4. cildin ortalarında “Bahadır Sokağı” maddesinde yarım kalmak zorunda kaldı.49 Reşat Ekrem Koçu gerekli finansmanı 1958 yılında sağlayabildiği için ansiklopedinin yayımlanmasına ancak bu tarihte tekrar başlanabildi. Nihayet Koçu, büyük bir özveri ve kişisel çaba ile iki kez giriştiği (1944 ve 1958) ansiklopedi yayımını 1973 yılına kadar sürdürebildi. Toplam 11 cilt ve 173 fasikül olarak “Gökçınar Mehmet” maddesine kadar gelebilen eser, Koçu’nun 1975 yılındaki vefatından sonra herhangi bir girişimde bulunulamadığı için yarım kaldı. Bu uzun basılma tarihçesine sahip İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul’un hemen hemen her şeyine dokunmak niyetinde idi. Bu anlamda ansiklopedinin hangi konuları kapsayacağı ilk fasikülde belirtilmektedir. Buna göre, İstanbul’un sahip olduğu cami, mescit, kütüphane, tekke, türbe, hamam, çeşme, saray, köşk, yalı gibi yapıların tarif edilmeye çalışılacağı; halkın sıkça bulunduğu kahvehane, mektep, medrese, tiyatro, han gibi mekanların anlatılacağı belirtilmektedir. Bu yapıları dolduran devlet adamı, şair, âlim, sanatkâr, işadamı, tüccar, hekim, muallim, hoca, derviş, papaz, keşiş, meczup, kabadayı, hırsız, ayyaş, derbeder, dilenci ve katil gibi İstanbul’un her kesiminden insanların hayat hikayelerinin verileceği yazılıdır. Aynı zamanda İstanbul’un tabiat güzellikleri ve coğrafyası sunulacaktır. Ayrıca İstanbul’da giyim ve kuşam, İstanbul argosu ile ilgili maddeler, resimler, kitaplar, romanlar, seyahatnameler ve İstanbul’a ait yabancı şahsiyetlerin de yazılacağı ilk fasikülde belirtilmektedir.50 Reşat Ekrem Koçu’ya ansiklopedi için yukarıda saymaya çalıştığımız konuları hazırlarken “kalem arkadaşlığı eden”51 birçok isim bulunmaktaydı. Bu kalabalık yazarlar grubu içinde, Osman Nuri Ergin, Semavi Eyice, İ. Hakkı Konyalı, Kevonk Pamukciyan, Yılmaz Öztuna, Süheyl Ünver, Saim Turgut Aktansel, Mithat Sertoğlu, Haluk Şehsuvaroğlu gibi tarihçi, sanatçı, akademisyen, yazar, çizer vb. meslek dallarından birçok isim bulunmaktaydı. İstanbul Ansiklopedi’sinde, maddeleri destekler mahiyette her ciltte ortalama 250 civarında resim, harita ve plan yer almaktadır. Bu resim, harita, kroki ve planları hazırlayanların isimleri de her cildin başında belirtilmiştir. Buna göre, Nezih İzmirlioğlu (gazete ressamı), Sabiha Bozcalı (ressam), Behçet Cantok, Bülent Koçu (Reşat Ekrem Koçu’nun kullandığı mahlaslardan biridir), Reşat Sevinçsoy (iç mimar), Abdullah Tomruk (çizimlere katkıda bu lunmuştur) bu isimler arasında sayılabilir. Ansiklopedinin maddelerine gelince ilk olarak söylenmelidir ki ansiklopedi için yazılmış olan maddelerin büyük çoğunluğunda bibliyografya kısmı yer almaktadır. Bibliyografyalara bakıldığında kaynak olarak Osmanlı merkez teşkilatında görevli olan devlet tarihçilerince hazırlanan vekâyi’namelerden, eski gazete nüshalarından, arşiv belgelerinden ve gezi notlarından yararlanıldığı anlaşılmaktadır. Bunlara ek olarak bazı romanların da kaynak olarak kullanıldığını belirtmek gerekir. Sadece kaynak olarak değil, bazı romanların özetlerinin de ansiklopedi içinde madde olarak bulunduğunu söylemeliyiz.52 Bu özetlerin bir ansiklopedi içerisinde yer verilecek kadar Koçu tarafından önemli sayılması onun tarihe nasıl baktığını anlatmak için yeterlidir. Tarihî romancılık, tarihe edebi taraftan bakma özelliği Reşat Ekrem Koçu’ya Ahmet Rasim’den miras kalmıştır. İstanbul’u ona her yönüyle anlatarak sevdiren Ahmet Rasim’in etkisini, Koçu ve en değerli eseri İstanbul Ansiklopedisi üzerinde fazlasıyla görmek mümkündür.53 Bazı maddelerde bibliyografya kısımlarının bulunmaması ve yazarların belirtilmemiş olması olumsuz gibi görülebilir. Ancak bu durum eserin akademik anlamda kullanılamayacağı gibi bir sonucu doğurmamaktadır. İçerdiği hayat hikayelerine dair ayrıntılar, İstanbul’un fiziksel-mekansal yapısı ile ilgili Koçu’nun kendi gözlemlerinden derlediği bilgiler ve İstanbul’un yapıları ile ilgili ‘tire’54 tarzında yapılmış çizimler nedeniyle İstanbul Ansiklopedisi, incelemeye çalıştığımız dört farklı ansiklopedi örneği içerisinde bilim çevrelerince de hâlâ en sık başvurulanlar arasında yer almaktadır. Eserin orijinalliğini sağlayan bir diğer sebep de fotoğraf yerine yukarıda bahsettiğimiz Münif Fehim, Sabiha Bozcalı ve Nezih İzmirlioğulları gibi zamanının en iyi gazete ressamları tarafından yapılan ‘tire’ tarzındaki çizimler gibi çeşitli çizgi resimlerin ve planların kullanılmış olmasıdır. İstanbul Ansiklopedisi ile ilgili olarak bahsedeceğimiz son husus, ansiklopedinin basılmayan nüshalarının olup-olmadığı ve tamamlanıp-tamamlanmayacağı hususudur. Son günlerde İstanbul Ansiklopedisi’nin tamamlanacağına dair birtakım haberler yayınlanmakta ve çeşitli beyanlar verilmektedir. Ansiklopedi arşivinin, birtakım kayıp fasikülleri olmasına rağmen, İstanbul’un köklü ve soylu bir ailesi tarafından bugüne kadar muhafaza edildiğini belirten Emin Nedret İşli’ye göre, “(…) bu 70 yıllık birikimi tümüyle basmayı İstanbul’un fethinin 500. yılına yetiştiremedikse de 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak pek çok etkinlikleri gerçekleştirdiğimiz bu önemli yılda basabilmeliyiz”.55 Bu anlamda çıkan bir diğer haberde İBB Kültür A.Ş. genel müdürü Nevzat Bayhan, İstanbul Ansiklopedisi’nin yayımlanmamış kısımlarının oğul Mehmed Koçu’ya miras kaldığını, oğlunun da bu arşivi yakını olan bir aileye devrettiğini beyan etmiştir. Ayrıca “(…)Kültür A.Ş olarak İstanbul Ansiklopedisi’nin tamamlanarak tam olarak basılması için yaklaşık 3 yıldır çalışıyoruz. Ansiklopedinin Kültür A.Ş yayını olarak çıkarılabilmesi için bir fiyat çalışması yapıldı. En büyük kısmı Mehmet Koçu’nun yakını olan ailede bulunduğu için onlarla da görüşüldü. Telif işi vesaire çözüldü. Gerekli anlaşmalar yapıldı. Her türlü kanuni ve bürokratik çalışmalar yapıldı. Buna baskı, telif, notların tekrar dizilerek redaktörlüğü ve editörlüğü yapılarak basıma hazır hale getirilmesi dâhil”56 sözleri ile İstanbul Ansiklopedisi’nin tamamlanma yolunda olduğunun haberini vermiştir. Bu konuda bir yazı da Murat Bardakçı tarafından yazılmıştır. Bardakçı bu haberlerin artmaya başlamasından sonra kaleme aldığı köşe yazısında şunları söylemiştir: “İstanbul Ansiklopedisi’nin yayınlanmamış kısmı 70 küsur koli halinde senelerdir Cağaloğlu’nda bir depoda muhafaza ediliyordu. Rahmetli Koçu ansiklopedinin hemen bütün maddelerini hazırlamış, çoğunun metinlerini yazmış, yazamadıklarına da ‘Takvîm-i Vekayî’nin filânca sayısına bakılacak’ yahut ‘Bu konudaki malûmat, falan tarih kitabının şu sayfasındadır’ gibisinden izahat koymuştu.” Tüm bu gelişmelerden anlaşıldığı kadarıyla ansiklopedinin yazılmamış diğer maddeleriyle ilgili birçok not, resim, yazı ve kaynak ismi elimizde bulunmaktadır. Bir İstanbul aşığı tarafından hazırlanan, İstanbul’un daha çok mekansal, fiziksel yönünü ve şahsiyetlerini öne çıkaran bir kurgu ile hazırlanmış olan İstanbul Ansiklopedisi’nin tamamlanma haberi heyecan vericidir. Bu eserin Koçu’nun bildik tarzına yakın yapılabilmesi en önemli konu olarak göz önünde bulundurulmalı, ona göre bir tasnif ve ekleme yapılmalıdır. İnsanı anlatarak ve insanın basit hallerini konu edinerek hazırlanacak bir devam çalışması, hayatını bu işe adayan Reşat Ekrem Koçu’nun ruhunun şad olmasını sağlarken, bizim ise tarihi daha fazla sevmemize neden olacaktır.

28 İstanbul Ansiklopedisi Reşat Ekrem Koçu tarafından İstanbul’un Alfabetik Kütüğü olarak da tanımlanmaktadır. Bu nedenle eserin ilk fasikülünde, Koçu, başlık kısmında bu tanımlamaya da yer vermiştir. 29 Eser Tutel, “Osmanlı Tarihinin Romancısı”, Popüler Tarih, Temmuz-Ağustos 2001, sy. 14, s. 83. 30 Reşat Ekrem Koçu’nun en azından 1965 yılında yayımladığı Acı Su isminde bir şiir kitabı olduğunu biliyoruz. Ayrıca 1938 yılında yayımladığı Çocuklar isimli kitabında da çeşitli şiirler mevcuttur. Bilgi için bkz. Tutel, “Osmanlı Tarihinin Romancısı”, s. 82-85. 31 Altınay ile ilgili bilgi için bkz. Türkiye Diyanet Vakfı [TDV] İslam Ansiklopedisi, İstanbul: Ali Rıza Baskan Güzel Sanatlar Matbaası, 1988, c. 2, s. 120-121; [TTV] Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, c. 1, s. 218-220; Orhan Pamuk, İstanbul: Hatıralar ve Şehir, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2003, s.149-150-151. 32 Semavi Eyice, Koçu için “Halka tarihi sevdirmesini bilen” kişi tanımlamasını yapmıştır. Bkz. Semavi Eyice, “İstanbul Ansiklopedisi Anıları”, Albüm, Mart 1998, sy. 2, s. 62. 33 Reşat Ekrem Koçu’nun Kuleli Askeri Lisesi, Vefa ve Pertevniyal liselerinde Tarih öğretmenliği yaptığı bilinmektedir. 34 Reşat Ekrem Koçu 1931 yılındaki mezuniyeti sonrası İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne asistan olarak girmiştir. Ancak 1933 yılındaki üniversite reformu sırasında hocası Ahmet Refik Altınay ile beraber üniversiteden ayrılmıştır. Koçu’nun hayatı ile ilgili bkz. Ahmed Özaslan, Reşad Ekrem Koçu, Hayatı ve Eserleri, Basılmamış Lisans tezi, İstanbul Üni- 2 596 TALİD, 8(16), 2010, Ü. S. Serdaroğlu-K. Yıldırım versitesi Edebiyat Fakültesi, 1977, s. 34. Reşat Ekrem Koçu’nun üniversitedeki yıllarında büyük mütefekkir Cemil Meriç’in de tarih hocalığını yaptığı bilinmektedir. Bkz. “Fikir ve Fiilleriyle İstanbul’u Mamur Edenler”, Din ve Hayat Dergisi, 2010, sy. 9, s. 70. 35 Reşat Ekrem Koçu (haz.), İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul: Tan Matbaası, 1958, c. 1, s. 34. 36 Koçu (haz.), İstanbul Ansiklopedisi, c. 1, s. 22-23. 37 İlber Ortaylı, “Reşad Ekrem Koçu’nun Romanları”, 20.06.2001, http://www.milliyet.com. tr/2001/06/20/pazar/yazortay.html 38 Reşat Ekrem Koçu 1950’li yıllarda Hafta dergisinde Osmanlı tarihi ile ilgili çeşitli yazılar kaleme almaktaydı. Tutel’in aktardığına göre bu yazılar o dönemde derginin en fazla okunan yazıları arasında yer almaktaydı. Koçu’nun yazıları “Topkapı Sarayı’nda Bir Gezinti” ana başlığı altında yer almakta ve ilgi çekici başlıklara sahip olması ile bilinmekteydi. Bilgi için bkz. Tutel, “Osmanlı Tarihinin Romancısı”, s. 82. 
39 Reha Çamuroğlu, “Edip Tarihçi Reşad Ekrem”, Radikal Kitap Eki, 27.04.2001, s. 1. 40 Emeti Saruhan, “Popüler Tarih Tarihin Neresinde”, 07.03.2007, http://yenisafak.com.tr/ Kitap/?i=39429 41 Doğan Hızlan, “Osmanlı’nın ‘Masalcı Amca’sı”, 26.05.2001, http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/ goster/haber.aspx?id=-245323&yazarid=4 42 Murat Bardakçı, “Reşad Ekrem ‘Cemal Âşığı’ idi ama İhtilalci Değil!”, 02.05.2002, http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=74394&yazarid=28&tarih=2002-05-26 
43 Koçu (haz.), İstanbul Ansiklopedisi, c. 3, s. 928-929. 44 Ansiklopedi üzerinde yaptığımız istatistiki inceleme neticesinde bu sonuca ulaştık. 45 Semavi Eyice, “İstanbul Ansiklopedisi”, [TDV] İslam Ansiklopedisi, c. 23, s. 303. 46 Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi (Tanıtım Broşürü), İstanbul: Burhaneddin Erenler Matbaası, 1949, s. 4. Tanıtım broşürünün orijinali Sahaf Emin Nedret İşli’nin arşivinde bulunmaktadır. Yayınlamama müsaade ettikleri ve katkılarını esirgemedikleri için kendilerine teşekkür ederim. 47 [TTV] Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, c. 4, s. 218. 
48 Semavi Eyice, “İstanbul Ansiklopedileri”, [TTV] Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, c. 4, s. 219. 49 Eyice, “İstanbul Ansiklopedileri”, s. 219. 50 Reşat Ekrem Koçu (haz.), İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul: Tan Matbaası, 1. fasikül, 1958. 51 Bu ifade Reşat Ekrem Koçu’nun ansiklopediye katkı sağlayanlar için kullandığı bir ifadedir. 
52 Reşat Ekrem Koçu, “Ahmed Rasim”, İstanbul Ansiklopedisi, c. 1, s. 443-459. 53 Reşat Ekrem Koçu üzerindeki Ahmet Rasim etkisi ile ilgili ayrıntılı bilgi için, Orhan Pamuk’un İstanbul: Hatıralar ve Şehir isimli kitabında yer alan “Reşat Ekrem Koçu’nun Bilgi ve Tuhaflık Koleksiyonu”, “İstanbul Ansiklopedisi”, “Ahmet Rasim ve Diğer Şehir Mektupçuları” başlıklı bölümlere bakılabilir. 54 Semavi Eyice, “İstanbul Ansiklopedisi Anıları”, Albüm, Mart 1998, s. 64.