Sinema ses mühendisi Necip Sarıcıoğlu'ndan, yüzyılbaşı İstanbul'unu titreten bir numaralı kabadayı Hrisantos'un bu sokakta büyüyüp yetiştiğini öğreniyorum. Bir çok güzel kadını kapatan, eşcinsellere düşkünlüğü ile de bilinen Hrisantos'un Çiçekçi Sokağı'nda 46 numaralı evde oturmuş olabileceğini söylüyor Necip Sarıcıoğlu. Daha o yıllarda travestik ve eşcinsel fuhuşun da bir geleneği olsa gerek Çiçekçi Sokağı'nda. Özellikle iki tane ev var ki, bu evlerin sermayeleri olan delikanlılar kadın kılığına girip pencere ve kapı önlerinde, civar kahvehanelerde ve sokaklarda boy gösteriyorlar. Bütün evlerin uşakları da aynı boydan gençler ve adamlar. Çiçekçi Sokağı'nda fuhuş yapan kadınlara "Çiçekçi yosmaları" veya "Çiçekçi'nin gülleri" deniyor.
Bir de sokak ile aynı adı taşıyan bir koltuk meyhanesi var. 1880 ile 1890 arasında Doktor lakabı ile anılan İstelyo isminde bir Yunan uyruklu tarafından işletiliyor. Çiçekçi Sokağı ile Yeniçarşı Sokağı kavşağındaki bu mekan her iki sokağın fahişelerinin uğrak yeri olarak tanınıyor. Fuhşun acemisi olanların eşiğinden içeri adım atamadıkları "Çiçekçi"nin müşterileri ise Yunanlı, İtalyan, Rus, İngiliz ve Fransız gemiciler. İçeride Rumca konuşulur, kapısından sokağa neşeli kahkahalar, küfürler, Rumca şamata ve yaygarası taşarmış. 1890 kışında işlenen bir cinayet sonucu kapanan "Çiçekçi"nin sahibi doktor hakkında da cinayet davası açılmış. Daha sonra da doktor sınır dışı edilmiş.
No comments:
Post a Comment